back to back

get back to

yeniden başlamak Verb

get back to

başladığına dönmek Verb

stand back to back

sırt sırta vermek Verb

back to back character

geriletme (geriye alma) karakteri

back to back credit

karşılıklı akreditif

back to back letter of credit

karşılıklı (arka arkaya) akreditif (aynı malın alım ve satım işlemleri için bankada iki akreditif karşılaştırılıp

back to back letter of credit

arka arkaya akreditif

(police) to push back the crowd

kalabalığı geri itmek Verb

allow the back interest to accumulate

işlenmiş faizleri birikmeye bırakmak Verb

allow the back interests to accumulate

işlenmiş faizleri birikmeye bırakmak Verb

back- to back-

ardı ardına (birbirinin hemen ardından gösterilen iki televizyon programı ya da reklamı

back to front

ters, arkadan öne (doğru).

back to square one

başladığı yere dönme

Back to the Future

Geleceğe Dönüş Proper Name, Cinema

back-to-back

arka arkaya, sırt sırta.
back-to-back bus seats.

back-to-back

birbiri ardınca, ardarda, birbiri arkasından.
We had ten wins back-to-back .

be glad to see the back of someone

birisinin gittiğine sevinmek.
I'll be glad to see the back of him: Giderse sevineceğim/memnun

be with one's back to the wall

köşeye sıkıştırılmış durumda olmak Verb

bring someone back down to the ladder

birini çıktığı yerden alaşağı etmek Verb

call something back to mind

bir şeyi hatırlamaya çalışmak Verb

come back to earth

hülyadan vazgeçmek Verb

come back to earth

kafası yerine gelmek Verb

come back/down to the earth

gerçekçi olmak, gerçek âleme dönmek, hayal kurmaktan vazgeçmek.

date back to

'ye uzanmak Verb

date back to

ta

date back to …

ta … tarihinde (yapılmış/kurulmuş vb.) olmak, yaşı ta … tarihine inmek/gitmek.
This mosque dates back

demanding to have given back and restored

istirdat

get back to the grindstone

güç ya da yorucu işinin başına dönmek Verb

get back to the point

konuya dönmek Verb

Get back to work!

İşinin başına dön!

get prisoners back to their homes

esirleri memleketlerine iade etmek Verb

get to the back of a policy

gerçeği öğrenmek Verb

get to the back of a policy

işin aslını öğrenmek Verb

give back to with interest

fazlasıyla iade etmek Verb

give something back to someone

birşeyi birine iade etmek Verb

give something back to someone

birşeyi birine geri vermek Verb

go back to a subject

bir konuya geri dönmek Verb

go back to england on leave

Ingiltere'ye izinle dönmek Verb

go back to one's old haunts

eski anılarını tazelemek Verb

go back to one's old ways

eski alışkanlıklarına dönmek Verb

go back to one's promise

sözünde durmamak Verb

go back to point

konuya dönmek Verb

go back to the drawer

keşide edene rücu etmek Verb

go back to the jogtrot of the office

büronun yeknesak hayatına dönmek Verb

go back to the last lesson

son derse geri dönmek Verb

go back to work

işine dönmek Verb

have a sum put by to fall back upon

bir gün gerekir diye bir tarafa beş on kuruş koymak Verb

have one's back to the wall

ümitsiz/müşkül durumda olmak, sıkışmak, çıkmaza saplanmak.
The inflation is beyond the control, and

It keeps coming back to my mind.

Kafama takıldı. Sentence

lead back to a subject

konuya dönmek Verb

let's get back to the point

sadede gelelim

not to hang back from

geri kalmamak

nurse someone back to health

birini bakarak sağlığına kavuşturmak Verb

quick to answer back

hazırcevap

refer back a recommendation to the committee

bir tavsiyeyi yeniden gözden geçirilmesi için kurula iade etmek Verb

refer back to

yeniden görüşülmesi için birine havale etmek Verb

referring (the case) back to the lower court

davanın aşağı derecedeki bir mahkemeye geri gönderilmesi

refuse to back a bill

bir senedi ciro etmeyi reddetmek Verb

resolve to hold back nothing

hiçbir şeyi saklamamaya karar vermek Verb

revert back to

geri intikal etmek Verb

send a case back to the lower court for revision

bir davayı yeniden gözden geçirilmek üzere alt derecedeki bir mahkemeye geri göndermek Verb

Send to back

arkaya göndermek Verb, Information Technology

sit with one's back to the engine

vasıtalarda ters oturmak Verb

take someone back to his childhood days

birini çocukluk günlerine götürmek Verb

take someone back to his childhood days

birine çocukluk günlerini hatırlatmak Verb

tender back an oath to sb

birine yeminini geri aldırmak Verb

tender back on oath to sb

birine yemininıgeri aldırmak Verb

the damage is confined to the back of the car

sadece arabanın arkası zarar gördü

to drive back

geri püskürtmek Verb, Military

to go back to civilian

sivil yönetime dönüş

to go back to civilian rule

sivil yönetime dönüş

to have someone on one's back

pistonu

to trace one's descent back

soyunu

trace back to a childhood experience

bir çocukluk yaşantısına uzanmak Verb

trace one's descent back to an old family

soyu eski bir aileden gelmek Verb

We'll get back to you.

Biz size döneceğiz.

with one's back to the wall

(savaş vb.) son bir gayretle, mezbuhane, can havliyle, canını dişine takarak, ric'at hattı kesilmiş olarak.

with one's back to the wall

ölmek var dönmek yok, geri dönüş imkânsız.